rakı eşliğinde.
müzik girer.
akordeon…
aklımdan geçenler. bir yerinden tuttum bu masalın. bırakasım yok aslında. imkansızlık beni o sahile götüren. orada oturacağım. kırmızıyla. masalları anlatacağım ona. sen hiç anlamayacaksın biliyorum. sular kesik. yalnız uyumayı sevmem. hayaletlerden korkarım çok. o dolabın üzerinde durup bana baktıklarını hatırlıyorum. hala o dolabın üzerindeler biliyorum. yataklar değişti. geceler değişti. onlar hep oradalar.
karabasanlardan bahsedip kimsenin canını sıkamam. saçlarım fönlü. gözlerimde sürmeler. en neşeli maskem var suratımda. o gelecek.
aslında sevişildiğini düşünmek içimi acıtıyor bir yandan. o sahile gitmemiz lazımdı. ölümü vereceğim sana. bembeyaz ölümü. simsiyah lekelerin arasından akıtıp kanımı… sen beni okuma!
mum söndü. sen gelmedin hala. oysa bütün büyüleri sana yapmıştım. o kadar açıktım ki. seninle hiçbir şeyin arasına girmedim. açık.
– yapamam.
– yapmalısın. ancak onu yiyip sıçtıktan sonra unutabilirsin. hadi ne olur uslu kız ol. bir kaşık annen için. bir kaşık baban için. ağzını aç. sen büyük bir kahramansın. yaptığın şeyi herkes yapamaz. evet. biliyorsun.
– sen beni niye uyarmadın.
fanny fink. mezarında rahat uyu.
bir kez olsun. son bir kez olsun aşık olmak istedim.
sesler! kulaklarım sağır oluyor!
aşık oldun mu?
aramamam lazım seni. aşkı dağıtmamam lazım. vucutlarımız bir ceset olacak. vucutlarımız bir ceset olacak! ölümü getireceğim sana. bileklerimden kanlar damlarken… en yakın arkadaşıma sarılacağım. bembeyaz tenimle. ölü bedenimi bırakacağım avuçlarına. ölümsüzlüğü bile yaşamış olan bedenimi.
sevişiliyor… beyaz ölüm! sen bunları okuma!
onlar bana bitkiler, zaman zaman da çiçeklerin taç yapraklarıyla dokundular…
keiner liebt mich – doris dörrie