sen bunu güzeltene kadar tek kelime yazmayacağım.
ve beni ara!
sen bunu güzeltene kadar tek kelime yazmayacağım.
ve beni ara!
sırf sen okuduğun için hikayeler anlatmaya devam edeceğim. bu gece gene geç saatte gideceğim kırmızı evimize. evimize… evimizi evimiz etmeye çalışacağım yine. seninle birlikte. çok zor olduğunu bile bile. sana delirmeye başladığımı söyleyeceğim. yine. anlamayacaksın. evine geç saatte giden kız çocuklarını soğuk odalar sarar. onlar sarar. geceleri. dolap arkalarından çıkıp. soğuk. yorganın altından bakarsın. bakamazsın. sesleri yoktur. gece evine geç geldiğin için seni rahatsız ederler. sen onları rahatsız ettiğin için. ellerini tuttuklarını sanırsın. tutmazlar aslında. sırtında bir ürperti. daha önce yazdım mı? elbette. daha önce de delirdim mi? çok kez.
can sıkıntısından iq testi falan yapıyorum. ömrümün en güzel zamanları burada böylece oturarak geçiyormuş gibi geliyor. bu işe bir çözüm bulmak lazım yoksa delireceğim burada böylece otururken. internetten eğlenceli bir şeyler arıyorum, bulamıyorum. bütün iq testlerinde aynı sorular varmış, bir kere çözünce zevki kaçıyor. maillere bakıyorum, bir iki laf okuyorum. oyun da oynayamam sanırım burada, ne yapacağımı bilemiyorum. kardeşime bakıyorum, yeni bir resim göndermemiş, göndermiş olsa o resme kaç dakika bakabilirim ki? zaman geçmiyor bir türlü. geçse de zaten burada geçirdiğimiz zamana acıdığım, çok acıdığım için içimi eziyor zaman. içimi ezerek geçmesin diyorum. güzel geçsin, yemyeşil geçsin istiyorum. bir iki resme daha bakıyorum, şimdi bir oyun oynamayı deneyeyim bari. bir saatten sonra kafam çalışmıyor. çok erken kalktım çalışmayayım daha fazla. bu günlere acıyorum. çok acıyorum. dışarıda yağmur olmasa hemen kaçardım diye düşünüyorum şimdi. eski arkadaşlarımı arardım. bulurdum. onlarla konuşurdum çok güzel geçerdi o zaman zaman. şimdi eziyor. beni gitgite bu koltuğa kakalıyor. canım sıkılıyor. gözlerim acıdı.