sessizce ayağa kalkıyoruz. değerli eşyalarımızı toparlıyoruz. acil durum eşyaları… anılar, Umay’ın Veda Busesi, Yaşamın ucuna yolculuk… fotoğraf albümleri, bir tane ağır bellek, minik video kamera cd’leri… çocukların ilk zıbınları, 2 minik oyuncak… lise günlüklerim… toparlayıp ayağa kalkıyoruz. özlediğimiz yeşillerden mavilere koşmak için. özlediğimiz günyüzlü insanlara günaydın diyebilmek için. özlediğimiz satırları toparlayabilmek için.
senin gibi, senin yaşında…
Çünkü sinir hastalığı da bulaşıcı bir şey. Hem öyle mikrop almakla değil, bir insanın umutsuzluğunu derinden algılamakla bile geçebilir. O zaman gücün varsa kurtar kendini.