bulucam… bulucam… bulucam…
bana sorduğun soruların elbette var cevapları. sadece çok düşünmemesi gerekiyor insanın. cevapları fısıldayan küçük melekler ensemdeler. o kadar yoğun ki kafamın içindeki sesler, onları duyamıyorum.
fakat hala güçlüyüm. hala güçlü senin de kolların, bacakların. uzun mesafelere gidebilecek durumdalar. aklının hayalinin almayacağı şeyleri hayal ediyorum. mavi. beyaz. denizaşırı. hayalim… böyle konuşamam.
o gece…
elimden düştü fincan yere. toprağın yedi kat dibine gömdüğüm ölüm, 25 parçaya ayrıldı. kollarım açık. bekliyorum. kafamın içerisinde tasnif ediyorum bildiklerimi-bilmediklerimi. doğum. biliyorum. aşk. biliyorum. gitmek. biliyorum. ellerin. bilmiyorum. sesin. bilmiyorum. çıkış. bilmiyorum. ölüm. biliyorum. gördüm. yıllar önce o fincanın içerisinde gördüm onu. incecik bir yaprak gibi titreyen ölümü gömmüştüm. çıktı yine, geldi buldu beni aşkla. köşeye sıkıştım.
onlar…
beklerler hep bizi… masa altlarında, kapı arkalarında. bütün iyi hisler ve kabuslar birarada. zamanını bilemezsin, baktığında bulamazsın, ellerinde tutamazsın. beklerler saklanıp… hobbitler gibi sessiz. bütün iyi ve kötü hayaller… mutlu hayaller kurarken suratlar değişiverir anlayamazsın. çünkü hepsinin geldiği yer aynı.
hepsi aynı deliğe saklandı.
yanlış bütün suratlar.
“Düşünde kendini bir kelebek olarak gören biri bir kez uyandıktan sonra, bir kelebek olmadığından ve artık düşünde, kendini bir insan olarak görmediğinden hiçbir zaman emin olamaz.”
bir zamanlar firtinalar estirirdim
eskisi gibi degilim simdi degistim
kumarim yoktur kavga etmem
her gece barlara gitmem
ne bileyim ben ah ne bileyim ben
bir kus kanatlanir su gonlumden
cirpinir cirpinir da ucamaz
gene bir davet cikarsa senden
donerim bilirsin asigim
asiklar kacamaz
asiklar kacamaz
insan olmak yetmez yetmiyor zaten
superman superman olmak bazen
nasil da yeniden asik oldum ben
bu sevda bambaska avare eden
ne bileyim ben
bir kus kanatlanir su gonlumden
cirpinir cirpinir da ucamaz
gene bir davet cikarsa senden
donerim bilirsin asigim
asiklar kacamaz
asiklar kacamaz
simdi benim adim n’olur n’olmaz
bu isler artik bana inan ki koymaz
birinde az muhabbet birinde naz
sende ne var bende biraz
ne bileyim ben ah ne bileyim ben
insan olmak yetmez yetmiyor zaten
superman superman olmak bazen
nasil da yeniden asik oldum ben
bu sevda bambaska avare eden
ne bileyim ben
bir zamanlar firtinalar estirirdim
eskisi gibi degilim simdi degistim
kumarim yoktur kavga etmem
her gece barlara gitmem
ne bileyim ben ah ne bileyim ben
— mazhar alanson
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: .
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir seyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
./.
A.Behramoğlu
Ah ulan. Hüsnü Arkan. Yaktın ulan. Bizi… Kim dedi sana “Ontoloji” yap diye…
1zamanlar bizde firtinalar estirirdik……kumar!!!kavga!!!hergece bara gidioz sanirim.(after hour lar ayri)…nese a$iklar hic bizman kacmazlar….
şiirlerinizi canlı yayınımda değerlendiriceğim müsadelerinizle
istanbul merkez frekanstan tüm türkiyede ve uydu aracılığı ile tüm dünyada yayındayız saygılarımnla
DÜŞLER SOKAĞI program sunucusu KADİR ÇAÇA
ne olur kadir abi geçen okuduğun penceremdeki yanlızlık isimli şiiri tekrar oku
kadir çaça nın sürgünde unutulmuş yürek isimli kitabı ile yeni tanıştım gerçekten çok güzel tebrik ediyorum
KADİR ÇAÇA ne olur yine gel yazısıyla
evet kitapta en az düşler sokağı programı kadar güzel
çok güzel yazı ne diim ki okudum sevdim