markizi garip kocaman lcd ekranlarin vitrininde gorundugu nisantasi cafesi gibi bir yere mi dönüştürmüşler acaba? 15 yıl. böyle bir şey var. oradan dümdüz yürüyünce taksim parkına varıyor insan. hiç sapmadan yürürsen. sarı yapraklar varken. yavaş yavaş yürürsen. ağlamamak için kendini zor tutarken. yalnızlık daha alışılmış bir şey. elinde altını çizerek, çok çizerek okuduğun bir umay umay kitabı. umay’la birlikte yazdığını sandığın. annenin sırtına değdiği zamanlar. şimdi görünmez ses duvarları. bahar gelmiş. taksim parkında niko var, maria var, adriana.. senin senin gibi kıza benzemeyen kızın var. melek gibi yüzü var. gülümsediği zaman ses duvarını delen güneşli gözleri. ağlanacak bir şey yok tut kendini. insan yaşlanabilir. kabul etmesen de yaşlanabilirsin. sinirlenme yeter. sinirlenme.
kabul etmesen de…
kabul et.
kabul.